Osmanlı Dönemi Eğitim Bakanlığı

(MAARİF NAZIRLIĞI)

Osmanlı Dönemi Eğitim Bakanlığı

Darülfünun tarihi

Osmanlı İmparatorluğu'nda medrese dışında bir yüksekokul açılması düşüncesi ilk kez Sultan Abdülmecid döneminde Meclis-i Muvakkat-i Maarif (Geçici Eğitim Meclisi) tarafından 1845'teki eğitim programında yer almıştır.

Meclis-i Vala tarafından onaylanan rapora göre sıbyan ve rüşdiye okullarının üstünde bir “darülfünun” kurulmasına karar verildi.

Meclis-i Maarif, Darülfünun için Sultanahmet ile Ayasofya arasında üç katlı bir bina yapımını başlattı. Bina, 18 senede (1845-1863) tamamlanabildi. Bunun nedeni Kırım Savaşından dolayı binanın askerî hastane olarak kullanılmış olmasıdır.

Ders kitaplarının seçilmesi ve hazırlanması için bir danışma meclisi oluşturuldu. Öğretim üyesi yetiştirmek amacıyla Avrupa'ya öğrenciler gönderildi.

 

Cemiyeti İlmiyei Osmaniye

Darülfünun için "Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye" adında bir cemiyet kuruldu. Cemiyet Maarif Nazırlarından Münif Paşa tarafından kurulmuştur, "Mecmua-i Fünun" adıyla bir dergi çıkardı. Dergide felsefe, tarih, coğrafya, siyaset, edebiyat, kimya, jeoloji, eğitim, fotoğrafya, ekonomi, astronomi ve tıp alanlarıyla ilgili yazılar yazılmıştır. Derginin geniş bir yazar kadrosu vardı.

 

Darülmaarif

Darülfünun daki eğitime uygun düzeyde öğrenci yetiştirmek amacıyla 1849'da "Darülmaarif" adlı okul kuruldu. Okulun masraflarını, tutucu çevrelerin tepki göstermemesi için Sultan Abdülmecid'in annesi Bezmialem Valide Sultan karşılamıştır. Bundan dolayı II. Mahmud Türbesi yanında yapılan bina "Valide Mektebi" olarak bilinir. Günümüzdeki ismi Cağaloğlu Anadolu Lisesidir. Osmanlı İmparatorluğunda okul olarak tasarlanan ilk büyük binadır. 28 Nisan 1850'de padişahın katılımıyla açılan okul, Osmanlı Devleti'nin ilk sivil lisesidir.

 

Hoca Tahsin ve Selim Sabit Efendi

1857 yılında Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim için Paris’e Hoca Tahsin Efendi ile Selim Sabit Efendi gönderildi. Bu kişilerin, Osmanlı eğitim sistemine büyük katkıları oldu.

 

Halka Açık Dersler

1.Açılış

Darülfünun binası 1863 de ders vermeye hazır hale geldiğinde, ilk ders 13 Ocak 1863 de Kimyager Derviş Paşa'nın verdiği herkese açık fizik dersidir. Bu eğitim döneminde Hekimbaşı Salih Efendi biyoloji, Ahmet Vefik Paşa tarih dersleri vermiştir. Fakat konferansları izleyenlerin kültür seviyesi yetersizdi. Bu ilk deneme, bir yıldan sonra muhafazakâr çevrelerden gelen baskılar nedeniyle sonlandırıldı. Darülfünun binası, 1864'te Maliye Bakanlığına tahsis edildi.

Halka açık eğitimler 1864 yılında Çemberlitaş'taki Nuri Efendi Konağı'nda yeniden başlatıldı. Konakta, fiziki kimya laboratuvarları ve büyük bir kütüphane bulunmaktaydı. 1865’teki yangında konak yok oldu.

 

2.Açılış

1869 yılında "Maarif-i Umumiye Nizamnamesi" ile İstanbul'da "Darülfünun-u Osmanî" kurulacağı ve üç yıl eğitim süresi belirlendi. Okulun eğitim dili Türkçeydi ve öğrenciler üç yılın sonunda bitirme tezi hazırlamak zorundaydı.

Darülfünun, 1869 yılında, (bugünkü Basın Müzesi binası) yeniden açıldı. Hoca Tahsin Efendi kurumun ilk müdürü oldu. 450 öğrenci okula kabul edildi.

Resmi açılış, 1870'te hükûmet üyelerinin katıldığı bir törenle gerçekleşti. Sonraki yıl Ramazan ayında halka açık konferanslar verildi. Konferanslardan birinde konuşmacı olan Cemaleddin Afgani’nin peygamberliğin bir sanat olduğunu söylemesi olaylara neden oldu. Afgani İstanbul'dan uzaklaştırıldı ve Hoca Tahsin görevden alındı. 1872'de okul tatil edildi.

 

3.Açılış

Darülfünun üçüncü defa 1874 yılında “Darülfünun-u Sultani” adıyla, Galatasaray Sultanisi'nin içinde açıldı. Sultani Mehmed Esad Saffet Paşa tarafından açıldı. Öğrenim dili Fransızca olarak belirlendi. Okul üç defa mezun verdi. 1877’de tasarruf nedenleri ve fen bölümüne öğrenci bulamama sorunu sebebiyle Hukuk ve Mühendislik bölümü ve sonradan 1880-81 yılında Edebiyat bölümü kapatıldı.

 

4.Açılış

Darülfünun, II. Abdülhamid'in talimatıyla Maarif Nazırı Ahmed Zühdü Paşa tarafından “Darülfünun-u Şahane” adıyla 1900 yılında yeniden açıldı.

II. Meşrutiyet döneminde program yeniden düzenlendi ve çeşitli öğrenci dernekleri kuruldu. 1909’da ismi “Darülfünun-u Osmanî” olarak değiştirildi, eğitim ücretsiz hale getirildi. 1912'de çıkarılan bir düzenleme ile kuruma ekonomik ve idari özerklik verildi. Adı “İstanbul Darülfünunu” olarak değişti. Beyrut, Bağdat ve Konya Hukuk mektepleri, İstanbul Dişçilik ve Eczacılık okulları Darülfünun bünyesine alındı. Yerebatan'da kimya, Feyzullah Efendi Konağı'nda jeoloji, İbrahim paşa Konağı'nda Doğu dilleri ve Saffet paşa Konağı'nda coğrafya enstitüleri kuruldu.

Darülfünun'da Balkan Savaşları'ndan sonra kız öğrenciler içinde konferanslar verildi. 1917'de kız öğrenciler Tıp Fakültesi'ne alınmaya başlandı. Dersleri peçesiz olarak izleyebilme hakkı tanındı. 1918 yılında kız ve erkek öğrenciler konferansları birlikte takip etmeye başladı.

I. Dünya Savaşı sırasında Alman profesörler eğitim kadrosuna alındı. Dört fakültenin bir Rektör başkanlığında toplanması ve Senato tarafından yönetilmesine karar verildi. İlk Rektör olarak İsmail Hakkı Bey atandı.

Darülfünun, 1933 yılında kapatıldı. Yeni bir üniversite kurulması kararlaştırıldı. 1 Ağustos 1933'te İstanbul Üniversitesi açıldı.